Temel İşlevleri

BELLEĞİN TEMEL İŞLEVLERİ

Belleğin, kodlama, saklama ve çağırma olmak üzere üç aşamalı bir işlevi vardır. Birinci  aşama kodlama aşamasıdır. Bu aşamada öğrenilecek bilgi, diğer bilgilerden farklı bir biçimde kodlanır. Kodlamayı bilgiyi depolama işlevi izler. Buna saklama denir. Kodlanmış ve depolanmış bilgilerin üçüncü aşaması ise çağırma ve endişeyle hatırlamadır.

   

Bu üç aşamalı işlev, bellekte şöyle bir mekanizmanın varlığını gösterir; kısa süreli belleğe gelen bazı bilgiler uzun süreli belleğe aktarılır ve orada saklanır. Bir bilginin hatırlanması için, onun bellekte kodlanmış ve depolanmış olması gerekir. Ancak bu da yeterli değildir. Bellekte saklanmış olan bilginin aranıp bulunması bilinç altına çıkarılması gerekmektedir. Örneğin;kimi zaman sınavda sorulan bir sorunun cevabını , kağıdımızı verdikten sonra hatırlarız. Bu durum, çağırma işlevinin aksadığını gösterir.(Selman, S;83)

   

İlkokul birinci sınıfta alfabeyi öğrenmeye çalışan bir öğrenciyi düşünelim. Öğretmen tahtaya “A” harfini yazar ve harfin nasıl okunduğunu söyler. Bir süre sonra öğretmen harfi tahtaya yazar ve, diyelim ki Ali’den okumasını ister. Ali “A” harfini doğru olarak söyler. Ali’nin “A” harfini söylemesi, onun belleği sayesinde mümkün olmuştur. Bu olayda üç aşama yer alır.

   

Birinci aşama kodlama (coding) aşamasıdır. Ali, öğretmen harfi gösterdiği zaman belleğine bu harfi, diğer harflerden farklı olabilecek şekilde kodlamıştır. Kodlamadan sonra Ali geçen süre içinde kodladığı bilgiyi bir yerde depolamıştır. Bu aşamaya depolama (stroge) aşaması denir. Öğretmen yenide sorduğu zaman Ali depolamış olduğu bilgiyi bulmuş ve geri getirmiştir. Bu aşamaya ara-bul-geriye getir (retrieval) aşaması denir.(Atkinson, S;170)

   

Bir sabah bir öğrenciyle tanıştığınızı ve size adının Ali Gürsel olduğunu söylediğini düşünelim. Aynı gün öğleden sonra onu tekrar gördünüz ve “sen, Ali Gürsel’sin . bu sabah tanışmıştık” dediniz. Belli ki adını hatırladınız. Ancak, bunu tam olarak nasıl yaptınız?

    

Belleğinizin bu üç mahareti üç aşamaya bölünebilir. İlk olarak, tanıştığınızda Ali Gürsel’in adını bir şekilde belleğinizde saklarsınız. Bu kodlama evresidir. Ali Gürsel’in adının söyleyişine karşılık gelen fiziksel olguyu(ses dalgalarını) belleğin kabul edeceği kod türlerine dönüştürdünüz ve bu kodu belleğinize yerleştirdiniz. İkinci olarak, bu iki karşılaşma arasında geçen sürede bu ismi aklınızda tuttunuz ya da sakladınız. Bu, saklama evresidir. Ve üçüncü olarak, ikinci kez karşılaştığınızda sakladığınız ismi hatırladınız. Bu da, geri çağırma evresidir.

   

Bellek,bu üç evreden herhangi birinde başarısız olabilir. İkinci karşılaşmada Ali’nin adını hatırlayamadınız, bu kodlama, saklama ya da geri çağırma evrelerindeki bir başarısızlıktan kaynaklanabilirdi. Bellek üzerinde yapılan son araştırmalar, farklı durumlarda her bir evrede gerçekleşen işlemleri, bu işlemlerin nasıl aksadığını ve bellek başarısızlıklarıyla sonuçlandığını saptamayı hedeflemektedir.(Cüceloğlu, S;307-308)

 

KODLAMA (ENCODİNG)

       

Belli bir işaret sisteminde belli bir işarete anlam yüklenmesi Örneğin “ruh hastası” bir işaret deyimdir ve çeşitli şekillerde yorumlanabilir(yani kodlanabilir)Psikiyatride bu insan çoğunlukla tedaviye ihtiyacı olan, hasta, vb. şeklinde anlaşılır. Buna karşılık aynı insan din dilinde sıklıkla “tanrıya yakın” kişi ya da “ruhuna şeytan girmiş” olarak yorumlanır.(Budak, S;327)

      

Dış çevredeki uyarıcıların hepsi algılanamaz . belirli bir seçme süzgecinden geçirildikten sonra ancak belirli bir kısmı algılanır. Seçilen uyarıcılar algılandıktan sonra kısa süreli belleğe geçer. Bu demektir ki, dış çevrede bulunan uyarıcıların ve olayların bir çoğu kısa süreli belleğe ulaşamaz.

      

Belleğe girmemiş olayların, deneyimlerin hatırlanılması söz konusu değildir. Çoğu kimseler belleklerinden şikayet ederler;büyük çoğunlukla bu kimselerin şikayetleri    belleklerinden değil, seçici algılama süreçlerinden kaynaklanmaktadır. Başka bir ifadeyle, neye dikkat edip neye dikkat etmemeleri konusunda bir aksaklık vardır. Sorun, kodlama aşamasındadır. Örneğin, yarım saat önce bakkala gitmiş bir arkadaşınıza bakkalın ayakkabısının rengini sorun,size doğru cevap veremez;çünkü bakkalın ayakkabısının rengine bakmak ve onu aklında tutmak onun dikkat ettiği bir konu değildir.(Atkinson, S;173-174)

    

Bilgiyi , kısa süreli  belleğe kodlamamız için ona dikkatimizi yöneltmemiz gerekir. Neye dikkatimizi yönelteceğimiz konusunda seçici olduğumuz için kısa süreli belleğimiz yalnızca seçilmiş olanları içerecektir. Bu karşılaştığımız şeylerin çoğunun kısa süreli belleğe  hiç girmediği ve tabi ki daha sonra hatırlanmasının mümkün olamayacağı anlamına gelmektedir. Aslında bellek sorunları adı verilen güçlüklerin çoğu, gerçekte dikkat  yoğunlaştırmadaki aksamalardır. Örneğin, manavdan alışveriş yaptıktan sonra biri size satıcının göz rengini sorsa, dikkat etmemiş olabileceğinden büyük olasılıkla cevap veremeye bilirsiniz

 

Dikkat, bir bilgiye yoğunlaştırıldığında, bu bilgi kısa süreli belleğe kodlanır. Daha önce belirtildiği gibi kodlama, bilginin bellekte yalnızca tutulmadığı, aynı zamanda belirli bir biçimde veya şifre halinde saklandığı anlamına da gelmektedir. ( Cüceloğlu, S: 309)

 
 
 
Şimdiye Kadar 16536 ziyaretçi (31481 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol